Van’da hükümete ‘kayyum’ protestosu: Kabul etmiyoruz

Sanat Sokağı'nda bir araya gelen Van Emek ve Demokrasi Platformu, Siirt Belediyesi'ne kayyum atanmasını protesto etti. Protestoda, "Kayyım idaresi değil, halk iradesi", "Kayyıma ve faşizme geçit yok" yazılı döviz açılırken, "Kayyumlar gidecek, halk ...

Van Emek ve Demokrasi Platformu, Siirt Belediyesi’ne Atanan Kayyumları Protesto Etti

Van Emek ve Demokrasi Platformu, Sanat Sokağı’nda bir araya gelerek, Siirt Belediyesi’ne kayyum atanmasını protesto etti.

Protestoda, “Kayyım idaresi değil, halk iradesi”, “Kayyıma ve faşizme geçit yok” yazılı dövizler açıldı ve “Kayyumlar gidecek, halk gelecek” sloganı atıldı.

KESK Dönem Sözcüsü Yunus Haylaz, platform adına yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Türkiye’de son dönemde yürütülen çözüm süreci ile eş zamanlı yapılan kayyım atamaları, hükümetin samimiyeti konusunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Çözüm sürecine vurgu yapılırken seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanması, demokratik meşruiyet açısından büyük bir çelişki oluşturmaktadır.

Kayyım atamaları, doğrudan halkın iradesine saldıran bir uygulama haline gelmiştir. 2016’dan bu yana 100’den fazla belediyeye kayyım atanmış ve milyonlarca seçmenin iradesi yok sayılmıştır. Bugün, Mardin, Dersim, Akdeniz, Siirt ve Esenyurt gibi belediyelere yapılan müdahaleler, seçim süreçlerinin anlamsız hale getirilmeye çalışıldığını göstermektedir. Bu durum yalnızca Kürt seçmenlerin değil, demokratik temsil ilkesine önem veren herkesin sorunudur.

‘İKTİDARIN GÜVEN VERMEYEN TUTUMU BARIŞ İHTİMALİNİ DAHA DA ZORA SOKUYOR’

Çözüm sürecinin demokratik birleşme projesi mi yoksa siyasi manipülasyonlarla belirli kesimleri kontrol etme girişimi mi olduğu konusunda ciddi şüpheler bulunmaktadır. Çözüm süreci, demokratikleşme ve barış amacından ziyade, siyasi manevralarla belirli kesimleri kontrol altında tutma çabasını yansıtmaktadır. Çözüm sürecine yönelik temkinli iyimserlik, Bahçeli’nin “yeni dönem başlıyor” açıklamasının hemen ardından yapılan kayyım atamalarıyla zedelenmiş, iktidarın güven verme konusundaki tavrı barış şansını daha da zora sokmuştur.

Türkiye’nin, geçmişteki deneyimlerinden ders çıkararak, şeffaf ve hukuki bir zeminde yürütülen bir barış süreci oluşturması gerekmektedir. Kayyım politikaları, çözüm sürecine duyulan güveni sarstığı gibi demokrasiye de zarar vermektedir. Eğer gerçekten bir barış ve çözüm süreci başlatılacaksa, öncelikle halkın seçme hakkına saygı duyulmalı ve demokratik süreçler korunmalıdır.

Bu antidemokratik yaklaşıma karşı çıkmak için tüm insan hakları ve demokrasi kurumlarını göreve çağırıyoruz. İktidarın bu hatadan hemen dönmesini ve halk iradesine saygı duyulması gerektiğini vurguluyoruz. Hukuksuz kayyımları kabul etmiyor ve kayyımlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”