“Bloquons tout” (Her Şeyi Durduralım) hareketi, sosyal medyada ortaya çıkan, yatay bir yapı ile örgütlenen ve belirgin bir lideri bulunmayan bir inisiyatif olarak öne çıkıyor. Hareketin hedefi, Fransa’yı yarın (10 Eylül) tamamen durdurmak. Bu amaç doğrultusunda işe gitmeme, çeşitli blokajlar, sembolik işgaller ve büyük mağazaları boykot etme gibi eylemler planlanıyor.
İlk çağrılar, Telegram grupları ve yerel inisiyatifler aracılığıyla yapıldı. Çağrının hangi gruptan geldiği tam olarak bilinmese de, “Les Essentiels” (Temel Olanlar/Hayati Olanlar) adlı kolektif öne çıkıyor. Telegram üzerinden yürütülen çağrılar, genellikle 500-1000 üyeli yerel gruplar üzerinden gerçekleşiyor ve merkezi bir kanal bulunmuyor. Her bir yerel grup, merkeze bağlı olmadan bağımsız şekilde eylem planlarını yürütüyor. “Les Essentiels” grubunun Telegram üye sayısı ise yaklaşık 800 civarında.
NASIL BAŞLADI
“Her Şeyi Durduralım” hareketi, başta Başbakan François Bayrou hükümetinin sunduğu 2026 Bütçe Tasarısı’na karşı başlatıldı. Hükümetin sunduğu bütçe tasarısı, kamu harcamalarından büyük kesinti planlarıyla birlikte 40 milyar Euro’ya yakın tasarruf planlıyordu. Bu önlemler kamu hizmetlerinde kesintiler, resmî tatillerin azaltılması, emekli ödemelerinde çeşitli kesintileri kapsıyordu. Söz konusu paket, geniş halk kesimlerinde çok fazla tepkiye neden oldu ve sosyal medyada kitlesel protestolara neden oldu.
KİMLER DESTEK VERİYOR
Bazı sektörel ve yerel sendikalar çağrıya katıldı veya üyelerini desteklemeye çağırdı.
Özellikle SUD-Rail (demiryolu sektöründe faaliyet gösteren bağımsız sendika), CGT’nin (Genel İşçi Konfederasyonu) bazı şubeleri, Solidaires gibi yapılar 10 Eylül için grev/blokaj çağrısına destek verdi. Öte yandan CFDT, FO, UNSA gibi daha büyük federasyonlar daha “çekinceli” davranarak 18 Eylül’de planlanan ortak sendikal eylemlere odaklandılar.
Hareketin kendini apolitik olarak ifade eden temsilcileri olsa da bazı partiler ve Jean-Luc Mélenchon (La France Insoumise, LFI) gibi sol figürler, harekete destek açıklaması yaptı. Ana akım ve sağ partiler ise harekete mesafeli yaklaşıyor.
Mélenchon, hareketi sahiplenmek istemediklerini; harekete yardım etmek ve hareketin hizmetinde olmak istediklerini belirtti. 16 Ağustos 2025’te, “La Tribune Dimanche” gazetesinde yayımlanan bir metinde, Mélenchon ve LFI yöneticileri şöyle dedi: “Bu harekete katılan yerel kolektiflerin hizmetine derhal girmeliyiz. Başarısı için her şey yapılmalıdır.”
Parti Socialiste (Sosyalist Parti) de hareketi desteklediğini açıkladı, amaçlarının hareketi kontrol etmekten ziyade aşırı sağa kaptırmamak olduğunu söyledi. Rassemblement National (Ulusal Birlik Partisi) ise partilerinin düzenleyici olarak bir rolü olmadığını, üyelerinin istediklerini yapabileceğini açıkladı. Bu açıklama sonrası sağın harekete yaklaşımı konusunda şüpheler oluştu.
CGT ise federasyon bazında temkinli kaldı ve hareketin aşırı sağ tarafından ele geçirilmesinden çekindiklerini açıkladı.
Bazı gözlemciler ve Fransız medyasından birkaç mecra ise, eylemi ortaya çıkaran grubun “aşırı sağcı ve komplo teorileriyle bağlantılı” olabileceğini iddia etti.