Telefon ekranının ışığını düşük kullananlar dikkat: Büyük masraf kapıda

Göz Sağlığı için Ekran Parlaklığını Düşürmek Doğru Bir Tercih mi?

Günümüzde birçoğumuz, hem göz sağlığımızı korumak hem de batarya ömrünü uzatmak amacıyla cep telefonlarımızın ekran parlaklığını düşük seviyede tutmayı tercih ediyoruz. Ancak uzmanlara göre, bu alışkanlık uzun vadede cihazlarımıza zarar verebilir.

Cep telefonu ekran parlaklığını sürekli minimumda tutmanın, ilk bakışta mantıklı olsa da, özellikle OLED ve AMOLED ekranlarda beklenmedik sorunlara yol açabildiğine dikkat çekiliyor. Bu alışkanlık, özellikle piksellerin yeterince aktif olmamasına neden olarak ekran yanıklarına zemin hazırlayabiliyor.

Düşük Parlaklıkta Kullanım Ekran Problemlerine Yol Açabilir!

Günümüz akıllı telefonlarında sıkça kullanılan OLED teknolojisi, her bir pikselin kendi ışığını üretmektedir. Uzun süre düşük parlaklıkta ve sabit görüntülerle kullanılan cihazlarda bazı piksellerin sürekli aynı şekilde çalışması, cihazda kalıcı ekran hatalarına neden olabilmektedir. Bu durumda ekran değişimi gibi yüksek maliyetli bir onarım kaçınılmaz olabilir.

Göz Yorgunluğuna ve Dikkat Dağınıklığına Davetiye Çıkarabilir!

Ekran parlaklığının gereğinden fazla düşük olması sadece cihazı değil, aynı zamanda kullanıcıyı da olumsuz etkileyebilir. Özellikle günışığında düşük parlaklıkla ekrana bakmak, göz kaslarını zorlayarak yorgunluk, bulanıklık ve baş ağrısına neden olabilir. Ayrıca uzun vadede dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunlarına yol açabilir.

Otomatik Parlaklık Modunu Tercih Edin!

Uzmanlar, telefonun ekran parlaklığını sürekli manuel olarak düşük tutmak yerine, cihazlarda bulunan otomatik parlaklık modunun kullanılmasını önermektedir. Bu mod, ortam ışığına göre ekran parlaklığını otomatik olarak ayarlayarak hem göz sağlığını hem de ekranın ömrünü korumaya yardımcı olabilir.

Tasarruf Amaçlı Kullanım Dikkat Edilmesi Gereken Bir Konudur!

Ekran parlaklığını düşürerek batarya ömrünü uzatma isteği anlaşılabilir olsa da, bu durum uzun vadede istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Düşük parlaklıkta zorlanan pikseller ve sürekli ekran değişimi ihtiyacı, cihazın genel performansını ve kullanım süresini olumsuz etkileyebilir.

Related Posts

57 yıldır ölü olan NASA uydusu Dünya’ya gizemli bir sinyal gönderiyor

Sadece üç yıl görev süresi olan ve 57 yıldır kullanılmayan Relay-2 uydusundan gelen ve sadece 30 nanosaniye süren güçlü radyo sinyalleri kafaları karıştırdı.

Elon Musk dünyanın sonunu neyin getireceğini tahmin etti!

Teknoloji dünyasının en etkili isimlerinden Elon Musk, bu kez gezegenin geleceğiyle ilgili çarpıcı bir uyarıda bulundu. Bosch Connected World konferansında konuşan Musk, yapay zekâ ve enerji tüketimi kaynaklı küresel bir çöküş senaryosuna dikkat çekti.

iOS 26’nın sırları ortaya çıktı: Yenilikler sizi saşırtacak! Güncelleme alacak modeller hangileri?

Apple, WWDC 25’te yeni nesil işletim sistemlerini geçtiğimiz günlerde tanıttı. iPhone’lar için duyurulan yapay zeka destekli iOS 26, birçok yenilik sunuyor. iOS 18’den sonra iOS 26 adını alan sürüm, “Liquid Glass” tasarım anlayışıyla geliyor. Yarı …

20 yıllık deney sonunda tamamlandı: Sonuçlar beklenenin çok tersi çıktı

ABD’deki Fermilab laboratuvarında yapılan deneyler, fizik dünyasını 20 yıldır meşgul eden muon parçacığının manyetik davranışına dair en hassas ölçümü ortaya koydu. Ancak sonuçlar, beklentilerin aksine, mevcut fizik kuramı olan Standart Model ile neredeyse tamamen örtüştü.

Tahmin edilenlerin 2 katını aştı ve hala büyüyor: Bilim insanları korkutan veriyi paylaştı

Dünya’nın enerji dengesizliği tahmin edilenden çok daha hızlı artıyor ve bilim insanları bu durumu hala tam olarak açıklayamıyor. Yeni yayımlanan verilere göre, gezegenin Güneş’ten aldığı enerjiyle uzaya geri yaydığı enerji arasındaki fark son yıllarda beklenenden iki kat fazla büyüdü. 2023 yılında bu fark metrekare başına 1.8 watt’a ulaştı ve bu, iklim modellerinin öngördüğünden iki kat daha yüksek.

Yapay zekâ duygu ve empati yeteneklerini geliştiriyor, uzmanlar ise uyarıyor: Konuşur, hissetmez

Uzman Pedagog Elanur Buğçe Oral, “Gerçek empati, yalnızca tepki değil, o tepkinin ardındaki varlığı hissetmektir” dedi.